Golden Inn Airport Golden Inn Airport Golden Inn Airport
Yetişkin
Çocuk

Keşfet

Uzungöl

Karadeniz yayları son yıllarda yabancı turistler de dâhil olmak üzere pek çok gezginin tatil planlarının arasında yer almaya başladı. Sadece deniz ve güneşten oluşan tatil anlayışı yerini yavaş yavaş serin, bol oksijenli ve sessiz sakin yayla turizmine (Doğa Turizmi) bırakıyor. Yaylalar, büyük şehirlerin kalabalığından, modern hayatın getirdiği stresten ve gürültüden uzaklaşıp doğaya dönmek isteyenler için bire bir olması Uzungöl’ü son yıllarda öne çıkma şansı verdi.

Zengin bitki örtüsüne ve geniş bir yaban hayatı çeşitliliğine sahip bölgenin 1625 hektarlık bölümü Tabiat Parkı olarak ayrılmış. Sarp kayalıkların arasından akan mini şelalerin, ilkbaharda eriyen karların sularıyla ve yağmurlarla coşan akarsuların, yemyeşil doğanın ortasında bulunan Milli Park; Uzungöl doğayla içiçe bir tatil geçirmek için ideal bir yer.1989 yılında Tabiat Parkı, 2004 yılında Özel Çevre ilan edilen Uzungöl, Doğu Karadeniz Turizmi kapsamında en çok ziyaretçi alan merkezlerin başında geliyor. Doğu Karadeniz Turları’nda adı mutlaka geçen Uzungöl, Haldizen Deresi’nin vadisinde meydana gelen heyelan sonucu dere yatağının kayalarla kapanmasıyla oluşmuştur. Soğanlı Dağları’nın eteğinde, denizden 1100 metre yükseklikteki bu göl, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamakta.Uzungöl’de tipik Karadeniz iklimi görülür. Bölge her mevsim bol yağış alır. Yağışlar kışın kar, yazın yağmur şeklindedir. Bu iklim özelliği sayesinde bölge her mevsim yeşil kalır. Dünyanın ılıman bölgede bulunan en yaşlı ormanları da burada görülür.Nisan – Mayıs aylarında yaz mevsimi turizm sezonunu açan Uzungöl, yaklaşık 7 ay sürecek olan sezon boyunca Türkiye’nin ve Dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerine doğanın kendisine verdiği zenginlikleri cömertçe sunmaktadır. Nisan – Ekim ayları arasındaki yaz sezonu Uzungöl’ün en çok rağbet gördüğü dönem. Temiz suları, oksijeni bol havası, tesislerde bulunan havuzlarda yetiştirilen alabalığı, yöresel kahvaltıları ve insanın içini huzurla dolduran yemyeşil doğası Uzungöl’ü Doğu Karadeniz’in turizm merkezi haline gelmesinde en önemli zenginliklerinden sadece bir kaçı.

1000 metre boyunda, 500 metre genişliğindeki gölün derinliği yaklaşık 15 metredir. Yaz tatillerini deniz kenarında geçirmek istemeyenler için serin bir alternatif sunan Uzungöl, kışın da misafir ağırlayabilmesi için gerekli altyapı çalışmalarına devam edilmekte. Yılın ortalama 5 ayı karla kaplanan bu bölge kış tatili severlerin de tercihi hâline geldi. Kış mevsimlerinde karla kaplı orman manzarası ve şömine başında muhteşem kar tatili yapmak isteyenler için kış aylarında da hizmet veren işletme sayıları her geçen gün artmaktadır. Karlar altındaki dik yamaçları ve yeşilin beyazla mükemmel uyumunu görmek; temiz havada, karlar arasında yürüyüş yapmak ve şömine başında güzel bir akşam geçirmek isteyenler için Doğu Karadeniz’in incisi Uzungöl her mevsim ziyaretçilerine açık.Bu bölgede en sık bulunan ağaç türü Doğu Ladini’dir. Bunun dışında; karaağaç, kızılağaç, ceviz ve kestane ağaçları da bulunur. Bölge, yaban hayatı açısından da zengin; yaban domuzu, porsuk, vaşak, çakal, sincap, yaban ördekleri, dere ve göl alabalıkları bu çeşitliliğe sadece bir kaç örnek. Ne yazık ki bu hayvan türlerinden bazıları, kontrolsuz avlanma sonucunda, soylarının tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıyadır.Son zamanlarda göl, heyelanlar ve toprak kaymaları sebebiyle dolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Saz ve hasır otu gibi bitkilerle neredeyse tamamen kapanma tehlikesinin de gündeme gelmesiyle bölgede seferberlik başlatılmış ve göl temizlenip dolma tehlikesinden kurtarılmıştır.

Karester Yaylası

Uzungöl’ün birbirinden güzel yaylalarından biri olan Garester Yaylası, tatilinize dahil edebileceğiniz yeşilliklerle dolu bir alandır.
Uzungöl’ün güneyinde bulunur ve yaylaya çıktığınızda Uzungöl’ün doyumsuz manzarasını seyredebilirsiniz.
Bu yayla için dünyanın sonu diyorlar. Gerçekten dünyanın son noktasına geldiğinizi düşündürür Garester Yaylası.
Güzel bir Uzungöl tatili ancak Garester Yaylası gezilerek tamamlanır.
Garaster Yaylası, çam, köknar, kayın ve meşe ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanlar ve alpin çayırları ile çevrilidir.
Yaylada bulunan Göksu Şelalesi de doğal güzelliklerden biridir. Yayla, trekking, dağcılık, bisiklet turizmi ve kampçılık gibi aktiviteler için uygun bir ortama sahiptir.
Yörenin yöresel lezzetleri arasında mıhlama, kavurma, kuymak, hamsiköy pilavı ve mısır ekmeği gibi yemekler bulunmaktadır.

Garip Mezireleri

Uzungöl ‒Demirkapı-Multat Yolu ayrımından Şekersu yoluna devam edilerek ulaşılabilmektedir.
Garip Mezireler bölgesi insan elinin değmediği bir doğaya sahiptir.
Üç ayrı dere ortasında kalan bölgede;
Gezenlerin sevdikleri ve aileleri ile beraber oturulacak orman alanlarına, çimenlik alanlar ve su akan derelere sahiptir.

ŞEKERSU YAYLASI

Çaykara’da bulunan Şekersu Yaylası ise bu doğal güzellikleri en güzel ve en vazgeçilmez parçalarından biridir. Eski Adı Sakarsu olan yayla Soğanlı Dağlarının eteklerinde konuşlanan Karaçam ve Yaylaönü köyleri ile komşu durumdadır.
Hem köy hem de yayla özelliği taşıyan Şekersu’da tüm renklerin her tonun şahit olabilirsiniz. Kışın iklim şartları nedeniyle yerleşime kapalı olan yaylaya yaz aylarında ziyaret etmeniz gerekir.İlçe merkezine 37 kilometre uzaklıkta olmasından dolayı yaylaya ulaşımda zorluk yaşamayacaksınız.
Harika bir Karadeniz havasına dahil olup Şekersu Yaylası’nı mutlaka keşfe çıkmalısınız.

DEMİRKAPI YAYLASI YEDİGÖLLER(HALDİZEN YAYLASI)

Eski adıyla Haldizen olarak bilinen yayla, artık Demirkapı Yaylası olarak biliniyor. Demirkapı Yaylası, aynı zamanda Uzungöl’ün de oluşma ebebi. 3,376 metreye ulaşan zirvesinin çevresinde var olan çeşitli buzul göllerinden Haldizen Deresi’ne akan su, sonrasında Uzungöl’e varıyor.Demirkapı Yaylası’na ulaşmak için Uzungöl’den 12 kilometrelik stabilize bir orman yolunu aşmanız gerekiyor.

Serin ve tertemiz havası, sis çöktüğünde harika bir görünüme kavuşuyor. Köpürerek akan derelerin yanlarındaki ahşap evlerde konaklayabilir ya da çadır kurabilirsiniz. Demirkapı Yaylası’ndan 5 km daha devam ederek eşsiz güzellikteki Aygır krater gölünü ziyaret etmeyi unutmamanızı tavsiye ederiz.

SULTAN MURAT YAYLASI

Trabzon’un akıllardan çıkmayan yaylalarından biridir Sultan Murat Yaylası. Yeşilin her tonuna şahit olacağınız Sultan Murat Yaylası, Çaykara’nın sınırları içerisindedir. Çaykara’dan yaylaya 25 kilometrelik toprak bir yolla ulaşabilirsiniz.

Derler ki; IV. Murat 1635 yılında İran Seferi’nden döndüğü sırada bu yaylada ordusuyla birlikte Cuma namazını burada kılmış ve konaklamıştır. Bu sebepten dolayı Sultan Murat olarak adlandırılmış bu yayla. Sultan Murat Yaylası’nda aynı zamanda Osmanlı ordusunun bir şehitliği bulunur. Şehitlikte bir subay ve 70 Er’in mezarı vardır. Yaylada elektrik, tuvalet ve içme suyu bulabilirsiniz.

TRABZON AYASOFYA MÜZESİ

1964 yılında ziyarete açılan müze, 1250-1260 yılları arasında Kral I.Manuel tarafından yaptırılan, bir manastır kilisedir.

TRABZON ATATÜRK KÖŞKÜ

Trabzon’un tepelerinde konumlanan bu tarihi yapıt;
Mustafa Kemal Atatürk’ün burada kalması ve güzel mimarisi ile Tabiat harikası olan Trabzon’a ayrı bir değer katmaktadır.
Trabzon’da görülecek yerler listesinde bulunmasında fayda var.

TRABZON BOZTEPE

Trabzon’un maviyle yeşilinin bütünleştiği muhteşem bir manzara seyredebileceğiniz bir başka Trabzon tabiat harikası.
Bir yanda masmavi Karadeniz suları, bir yanda yemyeşil Trabzon kenti ve parlayan ışıkları.
Trabzon Gezilecek Yerler listesinde mutlaka olması gereken Boztepe, tesisleşmeleriyle birlikte daha çok ilgi görmeye başlamış ve kente kazandırılmıştır.

SERA GÖLÜ

Sera Gölü, Trabzon ve Akçaabat’ın önemli bir tabiat güzelliğidir. Trabzon’a 12 km. Akçaabat’a 8 km uzaklıkta Yıldızlı Mahallesi sınırları içinde yer alır.

Uzunluğu 1200m. Genişliği ortalama 150 m. olup, en derin yeri 20 m. dir.

Sera Gölü, 1950 yılında yamacında oluşan toprak kayması sonucu sera deresinin önünün kapanmasıyla oluşmuş bir heyelan gölüdür.

2010 yılında Tabiat Parkı ilan edilen ve kamuya açık bir park düzenlemesi yapılan, etrafında yürüyüş, piknik yapılabilen göl kenarında yerli ve yabancı ziyaretçiler için günübirlik dinlenme tesisleri bulunmaktadır.

SÜMELA MANASTIRI (Panagia Sumela)

Trabzon’un Maçka ilçesi içerisinde ve Zigana Dağlarının eteklerinde yer alan Sümela Manastırı, dünyaca ünlü yapılar arasında bulunmaktadır. Halk arasında Meryem Ana olarak isimlendirilen Sümela Manastırı’nın Tarihi,4.Yüzyıla dayanmakta olup içerisinde geniş bir alan ve muazzam tarihi eserler bulundurmaktadır.

Bizans İmparatoru I.Theodosius döneminde Sophranios ve Barnabas adında iki rahip tarafından kurulmuş olduğuna inanılmaktadır.

Anadolu’daki Nevşehir Kapadokya kiliseleri tarzında inşa edilen Sümela Manastırı, Türkiye’nin en önemli tarihi mekanlarından bir tanesidir. Öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane, yemekhane ve kutsal ayazma yer almaktadır.

HAMSİKÖY

Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’yu birbirine bağlayan heybetli Zigana dağlarının eteklerindeki Hamsiköy, Trabzon iline 48 km uzaklıkta ve sınırları içerisinde olduğu Maçka ilçesine de 19 km uzaklıktadır.

Doğu Anadolu ile Doğu Karadeniz’i birbirine bağlayan bu güzergah Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise Çin, Irak, İran gibi Asya ülkelerinden gelen kervanların soluklanma durağı idi.

Günümüzde birçok kültürel faaliyetlerin yapıldığı bu köyde en belirgin olarak, Hamsiköy’ün dünyaca ünlü değeri olarak bilinen Hamsiköy Sütlacı’nın adı ölümsüzleştirilerek, her yazın Hamsiköy Sütlaç Festivali de yapılmaktadır.

RİZE- BOTANİK (ZİRAAT) ÇAY BAHÇESİ

Kent merkezinde doğayla buluşmak isteyenlerin uğrak noktası durumundaki park, Karadeniz’e Rize Kalesi’ne ve kente hakim panoramik manzara noktalarından.

Cafe şeklinde hizmet veren çay bahçesi, mekanı sadece keyifli bir manzara seyri arayanların değil, hafif yiyecekler atıştırmak isteyenler içinde uygun bir seçenek haline getiriyor.

Bölgede yetişen bitkilerin yanı sıra nemli iklime uyumsağlamış ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilmiş ağaç ve çiçekler parkı cazibeli duruma getirmektedir.

RİZE-ZİL KALE

Bölgenin en dikkate değer eserlerinden birisidir. Kale 1. Derece Arkeolojik sit alanı içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezinin 15 km. güneyinde, Fırtına Deresi’nin batı yamaçları üzerine kuruludur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 m, dere yatağından yaklaşık 100 m. yüksekliktedir. Kale; dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelir.

Dış kalenin kapısına kuzeybatı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunur. Bunlar muhafız binası, şapel ve baş kuledir. Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. Duvarlar üzerinde doğu (vadi, manzara) yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Zil Kale, kentteki diğer Varoş Kale, Ciha Kale ve Kız Kaleleri gibi hem yörenin, hem de Bayburt’a ulaşan önemli bir ortaçağ kervan yolu üzerinde güvenliği sağlıyordu.

PALOVİT ŞELALESİ

Rize-Çamlıhemşin’de bulunan Palovit Şelalesi, bölgenin en yüksek debili şelalesidir.

Rize gezilecek yerler listemizin başlarında yer alan şelaleye Çat yönünden ulaşabilirsiniz.

Yürüyerek rahatlıkla gidebileceğiniz şelalede yol boyu Rize manzaraları size eşlik edecektir.

RİZE-AYDER YAYLASI

Rize’de gezilecek yerler denince akla ilk olarak Ayder Yaylası gelir.

Ünü Türkiye’yi aşan muhteşem Ayder Yaylası için özel olarak günlük turlar düzenleyebilirsiniz.

Rakımı 1350 metre olan Ayder Yaylası’nda yaz aylarında festivaller ve şölenler düzenlenmektedir.

Gezi listenizde olması gereken güzel yerlerden biri Ayder yaylası.